Cinsel İstismar Suçu Yeni Kanun Tasarısı

Pazartesi, Nisan 16, 2018, 15:11

Türk Ceza Kanunu ve bazı diğer kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısı meclise sunulmuştur. Toplam 10 maddeden oluşan bu tasarının 1. maddesi Devlet Memurları Kanununu, 2 ila 4. maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanununu, 5. maddesi 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanununu, 6 ila 8. maddeleri Çocuk Koruma Kanununu değiştirecektir. 

Kanunlarda öngörülen değişiklik tasarısında amaç; yasama organı vasıtasıyla Çocuklara karşı işlenilen cinsel istismar suçlarında cezalandırmanın yanı sıra bir takım caydırıcı veya eğitici önlemlerin alınmasıdır. Söz konusu Tasarının kabulü halinde değişecek olan ilgili kanun maddeleri aşağıdaki şekildedir;

1. Devlet Memurları Kanunu' nun 48/1-A,5. maddesinde, Devlet Memurları alımında aranacak koşul ve özel şartlar başlığı altında sayılan suçlara ''çocuğun cinsel istismarı'' eklenmiştir. Bu durumda artık bu suçtan kesinleşmiş bir cezası bulunan kişinin devet memuru olamayacağı öngörülmektedir. Ancak Çocuk Koruma kanunu' na eklenmesi tasarlanan 3. ek madde uyarınca ''Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından belirlenmek üzere, çocuklarla bir arada bulunmayı gerektiren kamu veya özel sektöre ait iş kollarında, hükmün kesinleşmesinden itibaren, cezanın tamamen infazından beş yıl sonrasına kadar çalışmanın yasaklanması maddesi, Devlet Memurları kanununda yapılacak bu değişiklik ile çelişmektedir.

2. TCK m.62 uyarınca Hakim tarafından uygulanan takdiri indirimin, gerekçesi ile birlikte kararda gösterilmesi şartı getirilmektedir. Lakin söz konusu değişiklik Anayasa 141/3 uyarınca tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunluluğu mevcutken gereksiz görülebilir. Tasarıda amaçlananın takdiri indirim sebeplerinde gösterilen özenin vurgulanması olduğu düşünülebilir. 

3. TCK 103/1-a maddesindeki 15 yaşını ''tamamlamamış'' ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle yasada bir boşluk meydana gelmiş ve en çok tartışılan husus ise bu maddenin nasıl düzenleneceği olmuştu. İş bu kanun tasarısına göre ise söz konusu değişiklik şu şekilde düzenlenmek istenmiştir. 

''çocuklara karşı nitelikli cinsel istismar suçunu düzenleyen TCK m.103’ün “on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” hükmü; “on altı yıldan kırk yıla kadar” ile değiştirilecek olup, mağdurun 12 yaşından küçük olması halinde verilecek ve mevcut metne göre en az on sekiz yıl olarak öngörülen cezanın otuz yıldan az olamayacağı düzenlenecektir. 

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda;

  • Mağdur 12 yaşını tamamlamamışsa ve suç (1) birden fazla kişi tarafından birlikte, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya (2) cebir, tehdit veya silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. 
  • 12 yaşını tamamlamış ve TCK m.103/1-a’da tanımlanan “onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklar” kapsamına giren, yani 12 yaşını tamamlamış ancak 15 yaşını tamamlamamış veya 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir ve tehditle işlenmesi halinde, müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır.
  • TCK m.103/1-b’de tanımlanan diğer çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle işlenmesi halinde, müebbet hapis cezasına hükmedilecektir. 

TCK m.103’de tanımlanan suçlar nedeniyle verilen süreli hapis cezalarına ilişkin TCK m.61’e göre belirlenen sonuç ceza, 40 yıldan fazla olamayacaktır.

4. Tasarının 4. maddesi ile Çocukları Fuhuşa zorlayan veya teşvik edene 2000 gün para cezası alt sınırı getirilecektir.

5. İnfaz kanunda yapılacak önemli dğeişiklikler uyarınca, Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkum edilen sanığın, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 50 yılın; müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde ise 40 yılın infaz kurumunda iyi halli olarak geçirilmesi durumunda koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecektir.

6. Cinsel istismar suçunu işleyenlere ilişkin, İnfaz hakimi tarafından aşağıdaki şekilde tedbirler öngörülebilir;

  • Rehabilitasyon amaçlı programlara katılmak.
  • Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak.
  • Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak.
  • Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak.
  • Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak.
  • İkametgahı veya işyerinin değişmesi durumunda ilgili kolluk birimine bildirilmek amacıyla yedi gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne yeni adresini bildirmek.
  • Yedi günden fazla ikametgahından ayrı bir yerde konaklayacak olması durumunda üç gün önceden konaklayacağı adresi ilgili kolluk birimine bildirilmek amacıyla denetimli serbestlik müdürlüğüne bildirmek.
  • Dokuzuncu fıkrada belirtilen cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar hakkında, ceza infaz kurumundan herhangi bir nedenle tahliye edilmesinden üç ay önce başlamak üzere tahliyeden itibaren beş yıla kadar, ayakta veya yatarak cinsel isteğin ilaçla baskılanmasına yönelik tedbire tabi tutulmaya uzman raporu üzerine infaz hakimi tarafından karar verilebilir. Bu tedbir, tıbbi gerekliliklere uygun olarak yerine getirilir ve infaz hakimi tarafından yılda bir defa değerlendirilir, gerektiğinde sonlandırılabilir.

Söz konusu yasa tasarısı ile cinsel istismar suçlarından mahkum olanların cezalandırılmasından ziyade, cezalandırma sonrası rehabilite edilmesi ve bir daha söz konusu suçu işleyebilecek koşulları elde edememesi amaçlanmıştır. Elbetteki tasarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve Anayasaca kabul edilmiş bazı temel Evrensel ilkelere aykırılıklarının olduğu düşünülmekte ve tartışılmaktadır. 

Yasa Tasarısı kabul edildikten sonra gerekli düzenlemelerin yapılmasıyla Resmi Gazetede yayınlanmasının akabinde yürürlüğe girecek ve belirtmek gerekir ki suç tarihinden sonra yürürlüğe girmesi halinde, lehe olan yasasının uygulanması ilkesi gereği TCK bazındaki değişiklikler faili etkilemeyecek, ancak infaza ilişkin hükümler derhal uygulanmaya başlanacaktır. 

Av. İpek ERTUĞRAL

ER&ER HUKUK VE DANIŞMANLIK

 
Copyright ©2016 ERER Hukuk Danışmanlık ve Arabuluculuk, Tüm hakları saklıdır. Web Tasarım - Elitnet Yazılım